Türkiye’nin önde gelen çimento ve yapı malzemeleri üreticilerinden Çimsa, “2016 Türkiye ve Dünya Ekonomik Görünümü” toplantısını Türkiye’nin önde gelen stratejistlerinden Fatih Keresteci’nin katılımıyla Eskişehir’de düzenledi.
Gri çimentonun yanı sıra beyaz çimento ve kalsiyum alüminat çimentosu gibi özel ürünlerlede inovasyon konusunda Türkiye’de çimento ve yapı malzemeleri sektörüne öncülük eden Çimsa, ekonomik dengeler açısından yeni bir döneme girileceği beklentisiyle karşılanacak 2016 yılı öncesinde, iş ortaklarının katılımıyla “2016 Türkiye ve Dünya Ekonomik Görünümü” toplantısı düzenledi. Toplantıda, HSBC Türkiye Hazine Direktörü Fatih Keresteci gelecek yıla ışık tutarken, sunumunun ardından 2016’ya dair ekonomide merak edilen soruları cevapladı.
Fatih Keresteci, 2015 yılı ve öncesi dönemde Dünya ve Türkiye piyasalarındaki gelişmeleri değerlendirdiği toplantıda, ekonomik büyümenin önemli ama kaliteli-nitelikli büyümenin daha da önemli olduğunun altını çizerek, 2016 ekonomi görünümüne ilişkin görüşlerini paylaştı. Keresteci, “Türkiye’nin kayıtlı ve ekonomik tasarrufları göreceli olarak OECD ülkelerine göre düşük kalıyor. Son yıllar için ekonomik büyüme verilerine baktığımızda da büyümenin dış kaynaklı para girişleri ile sağlanabildiğini görüyoruz. Finansman anlamında dışa bağımlılık dış borçta artışa yol açıyor. Türkiye, aynı büyüme için geçmişe oranla daha fazla cari açık veriyor.Özel sektör borçluluğu ve yüksek döviz pozisyon açığı risk arzediyor. Neyse ki bankacılık sektörü bilançosu ve kamu maliyesi bunu dengeleyebiliyor” değerlendirmesinde bulundu.
Öne Çıkanlar:
- Türkiye ekonomisi genel yapısı itibariyle birçok gelişmekte olan ekonomiye oranla daha kuvvetli.
- Çin kaynaklı büyüme endişelerinin neden olduğu emtia fiyat düşüşü, aslında, Türkiye’nin lehine.
- FED faiz artırımı, fonlama maliyeti üzerinden Türkiye’yi olumsuz etkileyebilir.
- Türkiye’nin mevcut sorunu, yatırımcı iştahının sert bir şekilde durmasına yol açan ortam yaratması.
- Ancak temel sorun, Türkiye üreten bir ülke olma hedefinden her geçen gün biraz daha uzaklaşıyor.
- Üstelik, düşük ‘‘kayıtlı ve ekonomik tasarruf oranları’’ ile dış finansmana bağımlılığı artmış bir şekilde.
- Türkiye’nin bu risklerden uzak durması için yapısal reformları ivedilikle hayata geçirmesi ve gündemi siyasetten ekonomiye taşıyabilmesi gerekiyor.
- Aksi durumda, önümüzdeki birkaç yıl, dar boğazdan geçmesini zaruri kılabilir. Özellikle de özel sektör üzerinden.
- Bununla birlikte, Türkiye ekonomisi için 2001 benzeri bir tablonun yeniden gündeme gelme ihtimalini gözardı edilebilecek düzeyde görüyoruz.
- Her alanda temkinli ve tedbirli politikalar izlenmeli, riskler bertaraf edilmeye çalışılmalıdır.
Çimsa, Afyon’da yılda 1,5 milyon tonklinker kapasiteli yeni çimento fabrikası yatırımının ardından, 2015 yılının ikinci büyük yatırımını geçtiğimiz aylarda Eskişehir için açıklamıştı. Çimsa Eskişehir Fabrikası’nda yapılacak, 55 milyon ABD doları bedele sahip yatırım için çalışmalar 2015 yılının son çeyreğinde başladı. Çimsa Eskişehir Fabrikası’nda 2017 yılınınbirinci çeyreğinde tamamlanması planlanan yatırım ile mevcut durumda gri klinker üreten Eskişehir Fabrika I. Üretim Hattı’nın hem gri hem beyaz klinker üretecek şekilde (convertible) modifikasyonunun yapılması planlanıyor. Toplam gri klinker üretim kapasitesi yıllık 1.4 milyon ton olan Fabrika’da bu yatırım sonucunda I. Üretim Hattı, global pazar koşullarına göre gri ya da beyaz klinker üretim esnekliği sağlanarak yıllık 415 bin ton beyaz klinker üretebilecek kapasiteye sahip olacak.